Login

Lost your password?
Don't have an account? Sign Up

Karnınızda yuvarlak top gibi elinize gelen yapı içinde bebek olan rahiminizdir. Rahim çok ilginç bir organdır. Gebe değilken en uzun boyutu 6-7 cm olup, ağırlığı 60-70 gramken, doğumdan hemen önceki ağırlığı 1000 grama ulaşır. Doğumdan sonraki bir buçuk aylık lohusalık sürecinde ise tekrar gebelik öncesi büyüklüğüne geri döner. Yani rahim bebeğinizi saran yuvarlak bir kese şeklindedir, bebeğinizin elbisesi gibi onu sarar. İşte bu rahim size çeşitli bağlarla bağlıdır. Bunlar pelvis dediğimiz leğen kemiğinizin tabanını oluşturan ve yumuşak doku ve bağ dokusundan oluşan yapıya ve leğen kemiğinizin iç kısımlarına yapışıktır. Gebelikle beraber rahim yukarı doğru büyümeye başlar. Yani zemini toprakta olup yukarı doğru büyüyen bir lahana gibi. İlk üç ayda henüz leğen kemiğinin içinde olan rahiminiz bundan sonra karnınızdan belli olmaya başlar. Başka bir deyişle gebe olduğunuz karnınızdan belli olmaya başlar. Gebelik beş aylıkken rahimin en tepe noktası göbek hizanızda, 16. Haftada göbekle leğen kemiğinizin üst sınırı arasında, 36. Haftada göğüs kemiklerinin hemen altı hizasında olur. Bundan sonra yalancı doğum sancıları ile bebeğin kafası(bu haftalarda, gebelerin %96’sında bebeğin kafası aşağıdadır, daha önceden doğum yapmışlarda artık pozisyonu değişmez) doğum kanalına doğru angaje olur ve rahimin en tepe noktası iki parmak kadar tekrar aşağıya doğru iner. Halk arasında bilinen bebeğin hep baş yukarıda olup doğuma yakın baş aşağı dönmesi veya bebeği aşağıda ya da kasıklarda taşımanız gibi bir durum söz konusu değildir. Rahim bir kese şeklindedir ve rahim ağzı açılmadan bebeğin aşağı inmesi imkansızdır. Miadında bir gebede bebeğin aşağı inebilmesi için normalde tamamen tamamen kapalı olan rahim ağzının 10 cm açılması gerekir. Bunun için de saatler süren rahim kasılmaları veya doğum sancıları gereklidir. Gebelik fizyolojik bir olay olmakla beraber anneyi gebeliğe hazırlamak için önemli değişiklikler olur. Bunlar normalin bir parçasıdır. Sonuç olarak rahimin büyümesi ve çevresine baskısına baskısına, karın içi organlarının yer değiştirmesine(rahim büyüdükçe ve gebelik haftaları ilerledikçe alt kısımda bulunan barsaklar ve mide yukarı doğru itilir) bağlı fizyolojik yani normal olan şikayetler şunlardır;

  • Kasık ağrısı. Özellikle akşam saatlerinde olan, ani hareketlerde, yatakta dönerken, hızlı yürüyüş sırasında olur. Kesinlikle devamlılık göstermez. İstirahatle geçer.

  • Bel-sırt ağrısı. Gebelik haftaları ilerledikçe, özellikle 24-28. Haftadan sonra, karın büyüdükçe vücut ağırlık merkezini dengelemek için, sırtınızı geriye doğru itmeniz gerekir. Bu da bel ve sırt adalelerinin iş yükünü artırır. Bu kaslarınız yeterince gelişmemişse bel ve sırt ağrıları daha fazla olur. Gebelik öncesi spor yapmışlarda veya gebelikte günde 30-45 dakika tempolu yürüyüş yapanlarda bu ağrılar minimal olur. Ağrıları azaltmak için, bel veya sırtınıza sıcak su torbası veya ısıtılmış havlu koymanız, ısındıktan sonra masaj yapmanız, aşırı olmamak kaydıyla bölgesel ısıyı artıran pomat veya jeller zararsızdır ve ağrıyı azaltma da iyi gelir. Ayrıca ağrı kesici olarak, doktorunuza danışarak, günde 3-4 taneye kadar parasetamol(Parol, Minoset gibi) alabilirsiniz.

  • Karında, özellikle göğüs kafesinize doğru şişkinlik hissi. En çok da hızlı veya fazla yemek sonrası olur. Ani olarak midenizin dolmasına bağlıdır. Gebeler yemeklerini yarım saatten önce bitirmemelidirler.

  • Aşağı bası hissi. Özellikle 24. Haftadan sonra başlar, gebelik büyüdükçe daha çok artar. Leğen kemiğinizin tabanını oluşturan kas ve bağ dokusu(rahim tam bunun üstüne oturur), bir hamak gibi arkadan öne doğru uzanır. İçindeki bebekle beraber rahim büyüdükçe bası hissi artar. Daha önceden doğum yapmışlar, deneyimli oldukları için bunu daha erken ve daha net hissederler. Aynı çocuk hareketlerini daha erken ve daha net hissetmeleri gibi. Hatta bu farklı hissi bebeğin farklı cins olmasına veya uslu ya da yaramaz olmasına bağlayanlar vardır yanlışlıkla…

  • Yalancı rahim kasılmaları(Braxton-Hicks). Rahim adaleden yapılmış bir organdır ve gebeliğin her haftasında kasılır. Bu da anneye bel kasık ağrısı olarak yansır. Özellikle de 36. Haftadan sonra artar. Bu tip kasılmalar rahim ağzında silinme veya açılma yapmayan, koordine olmayan kasılmalardır.Düzensiz gelir ve en çok akşam saatlerinde olur, uykudan uyandırmaz. Hatta NST’ye bağladıklarında, küçük düzenli rahim kasılmaları çıkabilir. Eskiden bu tip kasılmalarda erken doğum tehdidi diye düşünülüp gereksiz yere yan etkileri de olan, rahim kasılmalarını durdurucu ilaçlar verilirdi. Günümüzde vaginal US ile rahim boynu ölçülür. Normalse hiçbir tedavi verilmez. Bazılarında ise acaba gerçek rahim kasılmalarının hemen başı olabilir diye bir süre takip edilebilir.

  • Mide yanması ve ağrısı. Önceden ülser ya da benzeri sorunu olmayanlarda bunun nedeni genellikle asit olan mide içeriğinin, yemek borusuna kaçmasıdır. Aslında yanan mideniz değil, yemek borusunun alt kısmıdır. Hatta halk arasında ”bebeğin saçının çıkmasının işareti” gibi yorumlanır ki hiçbir ilgisi yoktur. Genellikle 28. Haftadan sonra başlar. Tedavisini başka bir bölümde anlatırım.

  • Ayakta çok kalındığında, ayak bileklerinde şişlik ve ayakkabı numaranızın artması ve ağrı. Genellikle fizyolojiktir.

  • Yere eğilirken dizleriniz değil de belinizden eğilip kalkmak fazla ağır kaldırmak bel ağrısı yapabilir.

  • Sık idrara çıkmak. İdrar keseniz rahiminizin hemen önündedir, rahim baskı yaptığı için kapasitesi düşer ve daha erkenden doldu hissi verir. Bu yüzden idrara daha sık gidersiniz ve her gittiğinizde gebelik öncesine göre daha az idrar yaparsınız. Önemli uyarı; özellikle son haftalara doğru yatmanıza iki saat kala fazla sıvı tüketmeyin. Aksi halde her idrara çıkmanızda uykunuz bölünür, tekrar uykuya dalmakta zorlanıyorsanız da uykusuz geceler sizi bekler!

  • Baş ağrısı. Sıklıkla gerilime bağlıdır. İdeali dingin bir ruh haline sahip olmaya çalışmaktır ama gerektiğinde doktorunuza danışarak, parasetamol alabilirsiniz.

Şimdi de önemli olabilecek ağrılardan bahsedelim;

  • İstirahatle geçmeyen, peş peşe genellikle 5 dakikada bir gelen bel-kasık ağrısı

  • Ağrıyla beraber su gelmesi(hafif ıslanma değil, akacak kadar sıvı gelmesi), ya da kanama olması

  • Özellikle sağ üst bölgede ağrı veya şişkinlik olması

  • Özellikle sağ altta olan ağrı, iştahsızlık, ateş olması

  • Özellikle sağ böğrünüzde olan ağrı

  • Beraberinde, iştahsızlık, bulantı-kusma, ateş olan tüm ağrılar

  • Bacaklarınızda özellikle tek taraflı olmak üzere, şişlik, kızarıklık, ısı artışı veya ağrı olması.

  • Göğüs ağrısı, nefes alırken yan ağrısı.

  • Nefes darlığı. Bu genellikle efor sonrası olur ve nefes nefese kalma hissidir, çoğu kez beraberinde çarpıntı olur. Arada bir derin nefes alma ihtiyacı hissettiğiniz, nefes alamama gibi yakındığınız durumlar gebelikle anksiyete belirtisidir ve gebelikte fizyolojiktir.

Sevgili anne adayları; özellikle belli başlılarını anlatmaya çalıştığım, gebelikte ağrılar bu şekilde özetlenebilir.

Saygı ve sevgilerimle.

Prof Dr Ali Ergün

Perinatoloji Uzmanı

Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı

aliergundr@gmail.com

www.profdraliergun.com

Anahtar Kelimeler; gebelik, gebelikte ağrılar, kasık ağrısı, sık idrar, bebeği aşağıda taşımak, yalancı rahim kasılmaları, yalancı doğum ağrıları, NST, gebelikte kanama, gebelikte bel ağrısı, kasık ağrısı, mide yanması